Nisâ suresi 3. ayet tefsiri; 4 eş alma ruhsatını nasıl anlamalıyız

وَاِنْ خِفْتُمْ اَلَّا تُـقْسِطُوا فِي الْيَتَامٰى فَانْكِحُوا مَا طَابَ لَكُمْ مِنَ النِّسَٓاءِ مَثْنٰى وَثُلٰثَ وَرُبَاعَ⁠ۚ   فَاِنْ خِفْتُمْ اَلَّا تَعْدِلُوا فَوَاحِدَةً اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ ⁠ۜ   ذٰلِكَ اَدْنٰٓى اَلَّا تَـعُولُوا ⁠ۜ   ‬‮﴿‬‮‭٣‬‬‮﴾‬ 3.

“Eğer yetimlerin haklarına riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Haksızlık etmekten korkarsanız tek kadın yahut sahip olduğunuz (câriye) ile yetinin, bu adaletten ayrılmamanız için en uygun olandır.” [Taaddüd-i Zevcât - Birden Çok Kadınla Evlenme]

 Bu ilâhî beyanın yorumu hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bir görüşe göre ashâb-ı kirâm, yetimlerin malları hakkında fazlasıyla uyarılar geldiği için bu mallar hakkında tasarrufta bulunmaktan korkuyor ve sıkıntı duyuyordu. Bunan üzerine şu anlamda bir ilâhî beyan gelmiştir:

 Eğer yetimlerin mallarını kullanmaktan korkuyor ve zorlanıyorsanız, “beğendiğiniz kadınlardan... evlenin”

{Bu rivayet âyetin sebeb-i nüzûlü değil, tefsiri meyanında İbn Abbâs ve Mücâhid'den nakledilmiştir ( bk. Taberi, Câmi'ul-beyân, lV, 235; Süyûtî, ed-Dürru'l-mensûr, ll, 428)

Continue reading
  43 Hits

Nisâ suresi 157. ayet tefsiri; Hz. İsa çarmıha gerildi mi?

وَقَوْلِهِمْ اِنَّا قَتَلْنَا الْمَس۪يحَ ع۪يسَى ابْنَ مَرْيَمَ رَسُولَ ‬‮اللّٰهِ⁠ۚ ‬‮  وَمَا قَتَلُوهُ وَمَا صَلَبُوهُ وَلٰكِنْ شُبِّهَ لَهُمْ ⁠ۜ   وَاِنَّ الَّذ۪ينَ اخْتَلَفُوا ف۪يهِ لَف۪ي شَكٍّ مِنْهُ⁠ۜ   مَا لَهُمْ بِه۪ مِنْ عِلْمٍ اِلَّا اتِّبَاعَ الظَّنّ⁠ِۚ وَمَا قَتَلُوهُ يَق۪يناً ⁠ۙ   ‬‮﴿‬‮‭١٥٧‬‬‮﴾‬‮ بَلْ رَفَعَهُ ‬‮اللّٰهُ ‬‮اِلَيْهِ⁠ۜ   وَكَانَ ‬‮اللّٰهُ ‬‮عَز۪يزاً حَك۪يماً ‬‮﴿‬‮‭١٥٨‬‬‮﴾‬ 157.

 “Allah elçisi Meryem oğlu Îsâ Mesîh’i öldürdük, demeleri yüzünden... Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler; (başkası ona benzer kılındığı için) şüphe içine düşürüldüler. Onun hakkında ihtilafa düşenler bu konuda tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uyma dışında hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmemişlerdir.”

158. “Bilâkis Allah onu kendine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.”

Mesîh’i öldürdük, demeleri yüzünden... Denilmiştir ki Cibrîl aleyhisselâm Hz. Îsâ’yı (s.a.) bereketle meshettiği için ona Mesîh adı verilmiştir; mefûl mânasında fâil kalıbı kullanılarak, bu kullanım dilde caizdir. Şöyle de denilmiştir:

Mesîh, mesheden demektir, çünkü Hz. Îsâ aleyhisselâm hastayı, alaca illetine maruz kalanı ve anadan doğma körü meshedip iyileşmesini sağladığı için kendisine Mesîh denilmiştir. Bu da fâil (‮الفاعل‬) mânasına faîl (‮الفعيل‬) sîgasıyla caizdir. En doğrusunu Allah bilir. Allah elçisi Meryem oğlu Îsâ Mesîh’i öldürdük, demeleri yüzünden. Bazı grupların bu âyet-i kerîme ile iki açıdan ilişkisi vardır.

Continue reading
  53 Hits

Kadınların aklı ve dini eksiktir hadisini nasıl anlamalıyız? Resulullah (s.a.v) bu hadis ile ne ifade etmek istemiştir?

عن أبي سعيد الخدري رضي الله عنه ، قال: خرج رسول الله صلى الله عليه وسلم في أضْحَى أو فِطْر إلى المُصَلَّى، فَمَرَّ على النساء، فقال: «يا مَعْشَرَ النساء تَصَدَّقْنَ فإني أُرِيتُكُنَّ أكثر أهْل النار». فقُلن: وبِمَ يا رسول الله؟ قال: «تُكْثِرْن اللَّعن، وتَكْفُرْن العَشِير، ما رَأَيْت من ناقِصَات عَقْل ودِين أَذْهَبَ لِلُبِّ الرَّجُل الحَازم من إحدَاكُن». قُلْن: وما نُقصَان دِينِنَا وعَقْلِنَا يا رسول الله؟ قال: «ألَيْس شهادة المرأة مثل نِصف شَهادة الرَّجُل». قُلْن: بَلَى، قال: «فذَلِك من نُقصان عقْلِها، ألَيْس إذا حَاضَت لم تُصَلِّ ولم تَصُم». قُلْن: بَلَى، قال: «فذَلِك من نُقصان دِينِها».

 Ebu Said el-Hudri (r.a.)den rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v) Kurban veya Ramazan bayramında namazgaha çıkmıştı. Bu sırada kadınlara da uğrayıp (onlara): Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz. Çünkü sizin, cehennemliklerin en çoğu olduğunuz bana gösterildi buyurdu. Onlar: Ey Allahın Resulü! Niçin öyle? dediler. Resulullah (s.a.): Laneti çokça yapar ve kocaya nankörlük edersiniz. İhtiyatlı ve tam akıllı bir adamın aklını; sizin kadar dini ve aklı eksik hiçbir kimsenin çelebileceğini görmedim buyurdu. Onlar: Ey Allahın Resulü! Dinimizin ve aklımızın eksikliği nedir? dediler. Resulullah (s.a.): Kadının şahitliği, erkeğin şahitliğinin yarısı değil mi? buyurdu. Onlar da: Evet dediler. Resulullah (s.a.): İşte kadının aklının eksik olması budur. Kadın adet gördüğünde namaz kılamaz ve oruç tutamaz, değil mi? buyurdu. Onlar: Evet dediler. Resulullah (s.a.): İşte bu da, dininin eksik olmasıdır buyurdu. (Buhari, Hayz 6, Zekat 47; Müslim, İman (80) )

İnsan bu hadisi ilk okuduğu anda burada geçen ifadelerle kadının kınandığı ve tahkir edildiği düşüncesine kapılabilir. Ya da erkeğe göre kadının, akli yetenek ve yeterlilik bakımından daha aşağı ve zayıf bir durumda olduğu kanaatine sahip olabilir

. Zahiri manada anlaşıldığı şekliyle gerçekten Hz. Peygamber (s.a.v), kadınların zihni ve biyolojik yapısıyla ilgili böyle bir tespiti mi anlatmak istemiştir? Yine Hz. Peygamber (s.a.v) kadının aşağılanmasını çağrıştıracak sözler sarfetmiş midir? Buna benzer bir çok sorular sorulabilir.

Bu durumda ilk önce İslamda kadının yerini belirtmek gerekmektedir: İslam dini, gerek İslam öncesi Arap toplumundaki dini anlayış ve gerekse yerleşmiş örf ve adetlere nisbetle kadının sosyal, ekonomik ve hukuki konumunda önemli değişiklikler yapmıştır. Kur'an, insan olması bakımından kadını erkekle eşit bir varlık olarak kabul eder.

Continue reading
  54 Hits