"Peygamber; kabirlerde, şirk'e vesile olmasın diye, namaz kılmayı dahi yasakladıysa, o halde; onlardan (kabirdekilerden) gerek ihtiyaç ve sıkıntıların giderilmesini istemek gerekte,(onlara seslenip) Allah'tan (bunu) istemelerini istemek gibi şirklere ne demeli..?"
İktiza-i Sırat-ı Mustakim, c.2, s.304–305
"Onlar, ölülerin kabirlerine gidip, ölüye "benim için Allah'tan … iste" derler veya ğaybdaki (yanında olmayan) diri kimselerden de tıpkı yanlarında bulunurmuşcasına istekte bulunurlar. Onlar, (ölü veya ğaybdaki kişilere) şu şiirleri okuyorlar: "Yâ, falan kişi; senden, bana Allah katında şefaat etmeni, Allah'tan; bize yardım etmesini istemeni, şunu ve bunu… ona şikayet etmeni, sonra da Allah'tan, bu zorluğu bizden kaldırmasını dilemeni isterim" yahut başkalarının da şu şekilde dediği gibi "senden, Allah'tan beni bağışlamasını istemeni isterim."
İşte bu tarz durumlar; yani meleklerden, salihlerden ve peygamberlerden, onların vefatından sonra (kabirlerinden) veya gıyaplarından (yanımızda bulunmadıkları zaman) bu tarz taleplerde bulunmak… Kitap Ehli olmayan müşriklerde, Kitap Ehlinde ve yüce Allah'ın izin vermediği şirk (olan) ibadeti sergileyen (sözde) Müslümanlarda var olan en büyük şirk türlerindendir.
Mecmû'ul Fetâvâ, c.1, s.158–159
Allah ile mahlukatı arasında aracı olduklarında "padişah ile tebaası arasındaki elçiler gibi" mahlukatının ihtiyaçlarını Allah'a ulaştırırlar; Allah da onların aracılığı ile kullarına yol gösterir ve onları rızıklandırır; mahluklar onlardan ister, onlar da Allah'tan ister; tıpkı elçilerin padişahlarla yaptıkları gibi: onlar padişahlara yakınlıklarından dolayı halkın ihtiyaçlarını padişahlardan iisterler, Halkta, padişahtan isteyemeyecek kadar edepli oldukları için aracılardan isterler yada aracılardan istedikleri, padişahtan istediklerinden daha faydalıdır, çünkü onların padişaha yakınlığı, ihtiyacı isteyenden daha fazladır(!)... Kim onları bu şekilde aracı kılarsa o, tövbe etmesi ve tövbe etmezse kanı helal olan bir kafir ve müşriktir. Bu tür insanlar Allah'ı taklit ederler, yaratılanı yaratıcı'ya benzetirler…
Mecmû'ul Fetâvâ, c.1, s.126